İlçemiz
25 Eylül 2018

MALAZGİRT TARİHİ

Van Gölü havzasına hâkim olmuş ve buradan büyük bir alana yayılmış olan Urartuların başlarında MENUAS adlı bir kral bulunuyordu. Malazgirt adının bu kralın adıyla ilgili olduğu ansiklopedi bilgilerinde mevcuttur. Bu hükümdara ait bir kitabeden anlaşıldığına göre. Adı geçen kral MENUAHİNA (Menuas’m şehri) isimli bir şehir kurmuş W.Belek’e göre Malazgirt civarında kral Menuas’a ait birçok kitabelere rastlanmış ve bunlara göre bu şehrin eski Ermenicede adı MANAVAZAKERT -manazkert olarak geçmekte dir. Bu şekiller daha sonra Arap Kaynaklarında MANAZCİRD olarak geçer. Ortaçağdaki Bizans kaynaklarında ise o zamanki Harkh ve Apahunileh Nahi yeri üzerinde yer alan şimdiki Malazgirt’in ismi MALAZGERT -MA¬NAZKERT olarak İstihkak ettiği (L) harfli şekli daha sonra ortaya çıkmıştır. Yani MANAZGİRT MALAZGERT-MALAZGİRT olarak değişmeye uğramıştır. Yerli halk dilindeki eski İsmi ise Muhteşem kalesinden dolayı (KELE) olarak söylenir ve tanınır.

TARİH

(Malazgirt Savaşı) Büyük Selçuklu Sultanı Sultan Alparslan 1063 yılında hükümdar olduktan sonra kardeşi Melik Yakuti 1064 yılında Van Golü çevresindeki havza¬ya kuvvetleri ile birlikte yerleştirir. Daha sonra 1065–1067 yıllarında da büyük kumandanlarından Afşin Bey’i Anadolu’nun birçok şehirlerine sefere gönderir. Afşin Bey 1068 de Önce Tiflis’i arkasın¬dan Kars ve Ani’yi fetheder. Akıncıların bir kısmını da Trabzon yakınlarına yollayarak oradaki Gürcülerin Müslüman olmalarını sağlar. Bu durum Bizans İmparatorluğunu dehşete sokar. Ve bunun üzerine dünyanın en büyük ordularından biriyle Anadolu’daki yeni başlamış Türk fetihlerini dur¬durmak ve Türkleri ortadan kaldırmak için bir Bizans ordusu meydana getirerek sefer hazırlıkları¬na İstanbul’dan başlanır. Hazırlanan bu orduda Bizanslardan başka Oğuz ve Peçenek Türkleri, Normanlar, F renkler – Almanlar- İskandinav’lar ve daha birçok Milletlerden oluşan paralı askerler vardı. Bizans Ordusu Kayseri yakınlarına geldi¬ğinde Afşin Bey’in İdaresindeki Türk akıncı Kuvvetlerinin başlıca kumandanları Ahmet Sah, Uvakoğiu. Adsız Çavhoğhi. Arslantaş, Türkmen Dilmaşoğlu Mehmet. Sanduk Bey. Artuk Beş Gevherayin, Tarakoğlu. Mansur ve Yakuti Bey’ler bulunuyordu.

Askerliği ve yönetimi ile tanınmış bulunan Romenos Divogenes zeki ve cesaretli bir hükümdar olarak Bizans ordusunun başında bulunmaktadır. Kayseri önlerinde Bizans ordusundan geri çekil¬mek zorunda kalan Türk akıncıları Malatya’da Ermeni General Fileteros’un yönetimindeki Bizans ordusunu imha ettiler. Bu sırada Sultan Alparslan Mısır seferi hazırlıkları içerisinde olup, toplamış olduğu ordu ile Önce Halep’i. Kilikya’yi ve daha sonra da Mısır’ı fethetmek üzere 1070 yılında Azerbaycan üzerinden Van Gölü havzasından sefere karar verdi, ayni yılda Bizans ordularının başkomutanı General Komnahos. Afşin Bey’in yönetimindeki 10.000 kişilik akıncı Türk Ordusuna Feci bir şekilde yenilerek geri çekilmek zorunda kaldılar. Gelişen olaylar İmparator Romenos Diyo-genes’i daha da kızdırıyordu. 1070 yılında Sultan Alparslan Anadolu’ya gelerek amcası Tuğrul Bey’¬in olmadığı çok Müstahkem Malazgirt Kalesini almak için Savaş Plânları yapıyordu. Alparslan’ın ordusu Mısır seferinde iken Halep yakınlarında İmparator Romenos Diyogenes’in Malatya’yı ge¬çerek Malazgirt’e doğru 200.000 kişilik ordusuyla hareket ettiğini duyunca Halep seferinden vazge¬çerek Diyarbakır, Bitlis üzerinden Ahlât dolayları¬na gelerek Bizans Ordusunu Malazgirt ovasında karşılamayı düşünen Sultan Alparslan ordusunu geri çevirir. 13 MART 1071 yılında Halep’ten Malazgirt’e hareket eden Alparslan’ın idaresindeki Türk Ordusu sırasıyla Dicle, Fırat. Diyarbakır. Urfa, Sürt ve Bitlis’i geçtikten sonra Ahlât’a gelir. Ordu karargâhını Ahlât’ın Kuzey yamaçlarındaki tepeler üzerine kurmuştu. Sultan Alparslan bütün komutanlarını toplayarak Savaş planını hazırlama¬ya başlar.

Sultan Alparslan atının kuyruğunu bağlar ve beyaz kaftanım giyer, ordusunu bir hilâl şeklinde savaş düzenine sokar. Sağ ve sol kanatlarında en güvendiği yağız komutanlar Savtekin, Afşin Bey, Gevheraym, Tarnakoğlu gibi değerli Komutanla’-Ağustos ayının 26 ncı günü şafağın sökmesiyle birlikte iki ordu, dünyama bir kere daha şahit, olmayacağı bir şekilde çetin bir muharebeye tutuşurlar. Bizans Ordusunun ön saflarında 50.000 zırhlı asker bulunmaktadır.

Alparslan’ın ordusu önce hücum eder ve daha sonra savaş planının gereği olarak orta cenah geri çekilmeye başlar. Alparslan’ın yenilip kaçtığını sanan Bizans ordusu dağınık bir şekilde hücuma geçerken sağ ve sol uçlardaki Türk komutanlar; Bizans Ordusunu Büyük bir çember içerisine alarak imha hareketine girişir.

Bizans Ordusunda mevcut Oğuzlar. Kıpçaklar. Peçenekler ve Türkmenlerden oluşan paralı Asker¬lerde Alparslan’ın ordusunun saflarına geçince İmparator, Romen Diyojen’in en çok güvendiği Ermeni asıllı General Tarakanyotez askerleri ve birlikte İmparatoru yalnız bırakarak kaçar. Diğer taraftan Bizans ordusunun Başkomutanı Generaj Kommenos esir düşmüştür. 200.000 kişilik dev bir ordu gün batmadan tamamen yok olmuştur. Frenklerden, Almanlardan ve İskandinavlardan oluşan paralı askerlerde canlarım kurtarmak için Malazgirt’in Güneydoğusundaki o zaman bataklık halde olan Zehva Ovasına doğru kaçmaya başlar.

Bu arada Alparslan’ın büyük komutanlarından Savıekmile veziri Nizamülmülk’ü Malazgirt Kalesi etrafında ve Malazgirt Ovasında karargâh kurmuş Bizans İmparatoruna elçi olarak gönderip boş yere kan dökülmemesi ve bir Sulh yapılarak her iki komutana ait orduların kendi topraklarına çekil¬mesi teklifinde bulunur.
Ancak Romen Diyoien, Sultan Alparslan’ın barış teklifini reddetiği gibi elçilerini de hakaretler¬le kovmak ister. Bu arada elçi Saftettin İmparator Romen Diyojen’e “Bizans’ın yenilgi görmemiş komutanını Mert bir Asker olarak tanırdık. Yoksa bize yanlış mı anlattılar,” demesi üzerine İmparator Romen Diyojen Türk komutanı Savtekin’i bu sözlerinden dolayı kutlar. Bunun berine Romer Diyojen “Sultanınıza söyleyin, ben kendisi ile barışı ancak Rey Şehrinde kabul edeceğim. Ordum İslahan’da hayvanlarında Hemedan’da kışlaya-çaktır.” şeklinde mübalağalı konuşması üzerine Alparslan’ın elcisi Komutan Saftekin cebaber, şöyle söyler, “hayvanlarınızın Hemedan’da kışlayacağından eminim, ama sizin nerede kışlayacağınızı bilemem”.

Sultan Alparslan Savtekin’in ve büyük Vezir Nizamül Mülk’ün bu şekilde dönmesini zafer bekliyordu. Son bir Kez daha beylerini ve komutan¬larını toplayarak savaş planım ve ordunun moral aurumunun gözden geçirir. Bir tarafta 50.000 kişilik ölümü koltuğuna alan Selçuklu ordusu, diğer taraftan para karşılığında canını verecek 200.000 asker ve bir o kadar da yedek yardımcı kuvvetler Malazgirt ovasında savaşın son hazırlıklarını tamamlarlar.

İmparator da kaçan bu paralı askerler arasındadır. Alparslan’ın komutanlarından Afşin Bey ve idaresindeki ordu sürekli olarak onları takip ederler Bu arada Bağdat tan gönüllü olarak Alparslan m saflarında savaşa katılan genç köle Sadi. Bizans’ın mağrur İmparatorunu Zehva ova sında bataklıklar arasında kaçarken esir olarak yakalar.

COĞRAFYA

Malazgirt İlçesi Muş îline bağlı bir ilçe olup, yüzölçümü 1534 Km2’dir. İlçenin Muş îline karayolu uzaklığı 137 Km. kadardır.

İlçenin arazisi üçüncü jeolojik zamanında çeşitli tektonik hareketlere maruz kalmış olup, daha sonraki zamanlarda akarsuların etkisiyle çeşitli yarılmalara ve kırılmalara uğrayarak bugünkü şeklini almıştır. 1900 yılından itibaren birçok depremlere sahne olan Malazgirt birinci deprem kuşağı üzerinde bulunmasından dolayı 1903 yılın¬da geçirmiş olduğu şiddetli bir depremin etkisiyle Merkezin ve Köylerin birçoğu yerle bir olmuştur. Bunu İ’çe Merkezinde yapılan derin hafriyatlar neticesinde görülen tandır ve ev kalıntıları doğru¬lamaktadır. Jeolojik zamanlardaki tektonik kırımlarla yer yer küçük depremler, geniş tabanlı Malazgirt Ovasını meydana getirmiştir. İlçenin Güneydoğu ve Güneyini kuşatan ova yüksek bir plato görünümündedir. Bu plato gerek Süphan dağının gerekse eteğindeki küçük volkanların çıkarmış oldukları lavlarla yer yer kaya yığınlarıyla kap anmıştır.

Malazgirt ilçesi Doğu Anadolu Bölgesinde Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölünün kuzeyinde Muş İlinin en büyük ilçesidir. Kuş uçuşu olarak 99 Km. İran ile Türkiye arasındaki gümrük kapısı olan Kapıköye 156 Km. bunun Kuzeyinde bulunan Doğubayazıt-Bakü’yû birbirine bağlayan Gürbulak sınır kapısına 156 km.dir. Van Gölüne en yakın yer Bitlis ilinin Ahlat ilçesidir. Malazgirt Ahlât arasındaki mesafe kuş uçuşu olarak 34 Km’dir.
Fırat Nehrinin bir kolu olan Murat nehri hemen ilçenin kuzeyinden geçer.

Batısında sulunan, Muş’un diğer ilçesi Bulanı¬ğa kuş uçuşu uzaklığı 25 Km. Doğusunda bulunan Ağrı ilinin Patnos İlçesine olan uzaklığı yaklaşık 38 Km’dir. Malazgirt düz bir alana kurulmuş Orta büyüklükte bir ilçedir. Doğusunda Patnos, batı¬sında Bulanık, Güneyinde Ahlat ve Kuzeyinde Murat nehri ile çevrilidir.